5 Ekim 2006 Perşembe

0 80'lerin Çocuğuyuz Biz

Bir yetmişler jenerasyonu vardır ve biz onların anlattığı hikayelerle büyümüşüzdür.70’li yılların müzikleri,70’li yılların filmleri, modası derken bugüne kadar geldik ve nihayetinde durduk. Niye mi? Çünkü son zamanlarda ben çevremde 70’den çok 80 sayısını duymaya başladım.Arkadaş çevremde sürekli bir 80’li muhabbeti aldı başını gidiyor.’’Tarih tekerrürden ibarettir’’ diye boşuna dememişler.Dün söz hakkı 70’lilerdeydi, bugün kusura bakmayın ama biz 80’lilerin eline geçti.

Zafer bizde ! En azından 90’lılar bayrağı ele alana kadar…Artık bizler de sohbetlerimizde ‘‘bizim dönemimizde’’ diyerek başlayıp ‘’hey gidi günler hey’’le kapanış yapabiliyoruz.Bazen farkında olmadan bazen de farkında olarak…Ne mi konuşuyoruz? Cumartesi sabahı izlediğimiz Susam Sokağı serisini ve unutulmaz karakter Minik Kuş’u…Brenda ile Brendon’ı… unuttuk demeyin sakın, ‘’Evimiz Hollywood’da’’ dizisinin en sevdiğimiz iki karakteridir kendileri…Okuldan eve döndüğümüzde karşılaştığımız hep aynı sahneler. Annem ve arkadaşları toplanmış,göz kırpmamacasına izlenen Yalan Rüzgarı serüveni ; ’’Hey Jorc versene borç’’la başlayan reklamlar…Yüzünüzü ekşittiğinizi hayal edebiliyorum. ‘’7’den 70’e Barış Manço’’ ile geçen pazar sabahları,bir dönem çılgınlık boyutuna ulaşan kupon sevdası,evine gazete girmeyenler bile o dönemde büyük okur olmuşlardı, çünkü işin ucunda kuponla araba ve ev sahibi olmak vardı.Parlament Sinema Kulübü, Pazar gecelerinin vazgeçilmezi ve bunun yüzünden her pazar akşamı annelerle yaşanan kıran kırana bir mücadele.. “izleyeceğim” , ”izlemeyeceksin,sabah erken kalkacaksın”.Bu cümleleri unutmak mümkün değil. ”All that she wants”. Bunu bir yerden hatırlayan var mı ? Benim hala melodisi kulaklarımda,gençlik korosu gibi hep bir ağızdan söylenmedi mi, şarkının hakkı verilmezdi.Neler olduğunu anlamadan televizyonda Körfez Savaşı’nı izledik, yeşil ışıklar,karartmalar hatırlıyorum,gecenin bir yarısı annem ve babamın televizyon başında haber takip edişini… MAVİ AY. Özellikle büyük harfle yazdım çünkü o zaman ben de dahil olmak üzere tüm kızların en büyük aşkı Bruce Willis olmuştu.Hepimiz onun yandan gülüşünü hayal eder olmuştuk.Ve ve ve Comodore 64 efsanesi ! Sabahlara kadar oynanan oyunlar,zeytin gibi olmuş gözler ve sayamadığım ve saymakla bitmeyecek niceleri…

Bir gün bunları konuşacağımız, arkadaşlarımla geçmişe güleceğimiz ya da hüzünlenip iç çekeceğimiz hiç aklıma gelmezdi. Hatta ne yalan söyleyelim bizden büyükler geçmişten bahsetti mi yüzümüzde sıkılmış bir ifade, ‘’bunların da anlatacakları hiç bitmiyor’’ dediğimizi bile hatırlıyorum.Az sabredin 90’lılar! Bundan en fazla 10 sene sonra sizler de aynı şeyi yaşayacaksınız. Demediniz demeyin!

Hey gidi günler hey..biz de mi yaşlanıyoruz anlamadım ki..


Semra PINARLI

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder