14 Ekim 2012 Pazar

0 Ah Şu Çizgiler Yok Mu

         Bundan bir süre önce aynaya her baktığımda yüzümde yeni bir çizgi edindiğimi görüyordum. Başlarda onlardan kurtulmaya çalışıyordum, denemediğim krem ya da kozmetik ürünü kalmamıştı.Ürküyordum geçen zamandan hatta daha da kötüsü geçirdiğim üzüntülü zamanlardan ya da çok fazla güldüğüm zamanlardan nefret eder olmuştum. Yüzümde oluşan çizgilerin her ağladığımda ya da her güldüğümde yaptığım mimiklerden kaynakladığını düşünüp duygularımı ifade etmekten korkar olmuştum. Sürekli yüzümdeki mimikleri takip eder haldeydim. Sanki dikkat ettikçe daha da artıyorlardı.

Sonra bir gün yatakta uyandığımda kendimi ağlarken buldum, deli gibi ağlıyordum. Kendimi kontrol edemez bir haldeydim. Hıçkıra hıçkıra ağlayarak aynanın karşısına geçtim. Kendimi aynada gördüğümde bu sefer anlamsızca gülmeye başladım. İki dakika önce salya sümük olan ben değildim sanki bu seferde kendi halime gülmeye başlamıştım. Gözyaşlarımın nehir gibi yüzümde yollar çizerek çeneme doğru akışı beni mutlu etmişti. İçimden "su yolunu bulur" dedikleri şey böyle bir şey olsa gerek diye geçirdim. Mutluydum, duygularımı ifade etmekten, ağlamaktan sonra anlamsızca gülmekten mutluydum. Yüzümdeki çizgileri sever olmuştum bir anda.
O çizgiler benimdi. O çizgiler benim üzüntülerim, o çizgiler benim mutluluğumdu. Her geçirdiğim anın bana olan hatırasıydı. Onlar benim dünüm, bugünüm ve yarınımdı. 

O gün bugündür, yüzümdeki çizgilerimi seviyorum ben ve biliyorum ki yaşamaya devam ettikçe, kalbim attıkça, vicdanım oldukça, kızdıkça,güldükçe,ağladıkça, ben, ben oldukça ve ben insan oldukça çizgilerim gün ve gün artarak benimle olacak.


Siz, siz olun yüzünüzde ki çizgileri çoğaltmaya bakın...


Semra PINARLI

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder