
Yazdıklarım sadece benim inandıklarımdan,bana doğru gelen düşüncelerden fikirlerden oluşmuştur, yararlandığım kaynaklardan okuduklarımdan öğrendiklerimden ve yaşadıklarımdan derlenmedir elbette ki karşılaştığımız istisnai durumlar vardır.

Yaşam şartlarından mıdır ya da sürekli bir yarış durumunda oluşumuzdan mıdır bilinmez, çoğumuz çocukken kıyaslamalarla büyütüldük. "Komşunun kızı Ayşe Boğaziçi Mimarlığı kazanmış, sen niye Dokuz Eylül İktisat'ta okuyorsun. Teyzenin kızı Fadime satranç oynuyor, sen niye tavla oynuyorsun, Ahmet yemeğini bitirdi senin peşinden pirinçler koşacak v.s" O bunu yapıyor, şu bunu yapıyor derken kendi isteklerimizi kendi düşüncelerimizi unutur olduk. Kendi hayatımız yerine başkalarının hayatlarını yaşar olduk.
Aslında farkında olmadan başkalarına yanlış yapmayalım diye kendimizi yanlışların içine sokar olduk. Ve kendimize yaptığımız yanlışlar en çok canımızı yakanlar oldu.
Bize yanlış gelen düşünceleri ya da hareketleri sırf başkaları istiyor diye ya da takdir edilmek uğruna kabul ediyor olmamız sadece bizi mutsuzluğa iter.
Hedefleriniz ve kişisel gelişiminiz için başkalarını kendinize ölçü almayın. Size mantıklı gelmeyen bir düşünce size ait değildir. Salın boşluğa gitsin.
2. Yapılacaklar Listenizi Boşaltın

Sakin olun. Kendi kendinizi yemekten vazgeçin. Listenizi gözünüzde büyütmek ve çoğaltmak yerine hafifletin. Uzun süredir listede yazan şey hala gerçekleşmediyse, demek ki önceliğiniz değildir. Yaptığınız zaman gerçekten size haz verecek işlere odaklanın ve bitirin. Önceliğiniz olmayanları da silin gitsin. Bugüne kadar yapmadıysanız bundan sonra da pek işinize yaramayacaklar demektir.
3. Yaptığınız Hareketlerin Sorumluluğunu Alın

Bir çok yeni başarılı hava yolu varken sadece yenilikten kaçmak için ya da isim yapmak için Türk Hava Yolları ile uçmak isteriz, rötar yapar ki bu onun bir klasiğidir bunu da biliriz, mağdur oluncada gider firmayı suçlarız. Yağmurlu havada bot giymezsin, sulara batıp çıkınca da belediyeye söversin.
Kendi geleceğimize sahip çıkmak için ilk önce seçimlerimize sahip çıkmalıyız. Sorumluluğumuzun ne olduğunu bilmiyorsak, seçimlerimizin de farkında değiliz demektir bu.
Kurban psikolojisini üzerimizden atmadan kendi hayatımızın hakimi olamayız. Peki siz bu hayatta hükümdar mısınız kurban mı ?
4. Bazen Sadece Geleni Kabul Edin

Kendi yarattığınız durumlarda karşınıza çıkabilecekleri kabullenmeye açık olun. Hayatınıza gelenleri reddetmek, sınırlandırmak ya da inkar etmek, akışı zorlaştırmaktan başka bir şeye yaramaz. Bazen durumu olduğu gibi kabul edip yola devam etmek, akışı kolaylaştırır. Ya da hala karşılaştığınız durumun beklentilerinizle uyuşmadığını düşünüyorsanız o zaman başa dönüp seçimlerinizi gözden geçirin. Demek ki fazla hayalperest davranmışsınız.
5.Geçmişte Aldığınız Kararlar Yüzünden Kendinizi Yargılamaktan Vazgeçin

Kendimizi, için için yaralıyoruz. Fakat unutulmaması gereken bir şey var. Hayat yaptığımız hatalardan ve öğrendiğimiz tecrübelerden ibaret. Eğer ki daha iyisini bilseydik, daha iyisini yapardık. Yeri geldiğinde egoları kasaya kitlemeyi de öğrenmek gerek.
Başkasına gösterdiğiniz nezaketi ilk önce kendinize gösterin.
Bu arada sizleri hayal kırıklığına uğrattım için üzgünüm :)
Sırlarım derken kafanızda hepinizin bin bir düşünce oluştuğuna eminim nedeni beklenti oluşturmamız. Belki de hayatı daha olurunda yaşamak gerekir.
Bunlar benim nacizane düşündüklerim, sizlerin fikirleri bakış açısı nedir bilmiyorum. Üşenmeyip, paylaşırsanız bir iki çift laf da onlar için ederiz.
Sevgiler
Semra PINARLI
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder