Açıkçası psikolog değilim, psikiyatri ile ilgili çok bilgim olduğunu da söyleyemem. Okuduğum kitaplar ancak beni bilgilendirmeye yeter. Benim sadece otuz yıllık tecrübem ve gözlemlerim var. Arkadaşlarımın da destekleri yok değil. Burada yazdıklarım da onlardan derlediklerim.
Başlık "suçluluk" idi dimi? Eminim ki benden şu an mantıklı şeyler duymayı bekliyorsunuz. Beklentilerinizi gerçekleştiremeyeceğim için şimdiden özürlerimi iletirim. Bunlar sadece benim derlemelerim, hiç bir dayanağı, hiç bir bilimsel açıklaması yoktur.

İnsanoğlu böyle bir şey işte, başta özür dilediği zaman her türlü hakkı kendinde görme yeteneğine sahip bir varlık. Kendini suçlu hissetmemek için topu karşı tarafa atmak en etkili çözümlerden biridir.
Ya da tam tersini yapmak da faydalı olabilir. Kendinizden özür dileyin. Söz veriyorum bir daha size saçmalamayacağım. Böyle bir hata yaptığım için kendimden özür diliyorum. Bir daha asla aynı hatayı yapmayacağım. Bu da kendinizi iyi hissetmenizi sağlamak için bir yöntem olabilir.
Bulunduğunuz durumda bu sizin için etkili çözüm değil mi?
O zaman bir de lütfen şunu deneyin. Karşınızdakini yerin dibine batırın, çıkarın. Bu hareketi bir kaç kez tekrarlayın. Taa ki kendinizi inandırana kadar.

Ohh miss... Günah keçisini buldunuz. Sorun sizde değildi zaten. Başından beri karşı taraf suçluydu, siz kandırılmıştınız. Artık güzel bir kahve içmeyi hak ettiniz.
Hayy Allah! Bu sefer de karşı taraftaki insanları incittiğiniz için mi suçluluk duyuyorsunuz? Hemen bundan kurtulmalısınız. Durumu o zaman tersine çevirelim. Nasıl olsa amaç sadece bu duygudan kurtulmak. Neyin doğru neyin yanlış olduğu çok da önemli değil bu noktada.
Kendinizi asmayı deneyin.

Zaten bu durumdan sonra karşınızdaki ''çok mu üstüne gittim acaba?'' deyip kendi vicdanını sorgulamaya başlamıştır.
Ohh miss... Artık arkanızı dönüp aynı hatayı gönül rahatlığıyla yapmaya devam edebilirsiniz. İkinci kez aynı duyguyu hissedene kadar hayat size güzel.
Suçluluk duygusunu bertaraf etmek için pohpohlama da güzel bir yöntemdir. Etkili sonuçlar almanızı sağlar.
Kullanılabilecek etkili sözler; ''sen çok özel bir insansın, sen çok güzel bir insansın, sen çok başarılısın, sen sevilmeye değersin, sen daha iyi yerlerde olmayı hak ediyorsun, sen daha güzel insanlarla karşılaşmayı hak ediyorsun, sen daha iyi şeylere layıksın.Sen bir meleksin, ben bir ucube'' deyip noktayı koyun.
Karşınızdakinin artık ayakları yerden kesilmiştir ve daha iyi şeylerin peşinden koşmaya başlamıştır. Bundan sonra sizinle pek işi olmaz. Siz de gönül rahatlığıyla yolunuza devam edersiniz.

Bunu kesinlikle denemelisiniz. Çok iyi geliyor. Gidip en yakın arkadaşınıza günah çıkarın. ''Ben nasıl bir insanım da böyle bir hata yaptım. Ben kötü biriyim sanırım. Ben hiç bir şeyi hak etmiyorum'' gibi cümlelerle konuyu destekleyerek arkadaşınıza her şeyi anlatın.
Zaten karşınızdaki sizin en yakın arkadaşınız olduğundan bunun tam tersini ispatlamak için bir parende atmadığı kalır. Sonunda kendinizi -eller havaya- arkadaşınızla eğlenirken bulursunuz.
Burada dikkat edilmesi gereken nokta suçluluk hissettiğiniz konu eğer ki bir gönül ilişkisi ise gittiğiniz her mekanda çalan her şarkının ardından ( afedersiniz :-) ) "hayvan" diye bağrılmanın unutulmaması...

İyilik Meleği Hareketi : Kendini kötü hissettiğin her sosyo-psikolojik durum için kullanılır.
Maddeleri :
1. İlk gördüğün dilenciye para ver.
2. Sokakta gördüğün hayvanları besle.
3. Aile büyüklerini ziyaret et.
4. Yardım kampanyalarına 5 Lira gönder, rahatla.
5. Yaşlılara yardım et.
Artık vicdanınızı temizlediniz. Siz dünyanın en iyi, en erdemli insanısınız.
Tüm bunların hepsi şaka gibi geliyor dimi? Keşke şaka olsaydı ama değil. Hepimizin bir şekilde karşılaştığı durumlar.
Biliyorum dahası da olacak, her geçen gün hayat bizi büyütüyor ve yeni şeyler öğretiyor. Öğrenmenin sınırı yok. Son nefesimize kadar da bu böyle olacak. Öğrenmek güzel, öğrendiğini kabul etmek de güzel. Tehlikeli olan 'biliyorum' demek, 'oldum ben artık' demek, çünkü olmuyorsun. Olmadığını anladığın zaman hayal kırıklığına uğruyorsun.
Ama olsun varsın, her yaşananın sonunda anlamak da güzel, farkına varmak da güzel.
Semra PINARLI
Bir de " ne özür dilemesi,az bile yaptım" diyenler var ki; akıllara zarar onların hali..Özür dileyince sanki etlerinden et kopartılıyor.. Ne olursa olsun özür dilemek erdemdir bence. Tabii ki baştan dileyip her türlü davranışı kendinde hak gören yüzsüzleri ayrı tutuyorum:)
YanıtlaSilDüştügünde bir avuç taş alıp kalkmak,taş evini tamamlamaya bir adım daha yaklaşmaktır bana göre.
YanıtlaSil