Haftasonu Edirne Keşan’daydım. Kardeşimin yemin töreni için gittim. İlk kez gördüğüm bir yer ya da görmeye çalışıp da göremediğim mi desem. Daha ilçe sınırlarına girmeden etrafı kara bir sis kapladı. İnanılmaz bir hava kirliliği…
Nefes almak mümkün değil. İlk defa hava kirliliğinin bu boyutunu gördüm. Gündüz vakti kara dumanların içinde dolaşıyorsunuz. Genziniz kömür kokusundan yanıyor. Dışarı da bir saat dolaştıktan sonra duş almadan arınamazsınız. İnsanların hasta olmaması mümkün değil. Sigara içmeden bütün ciğerlerinin simsiyah olduğuna eminim. Belediye bu durumu gidermek için nasıl bir çalışma yapıyor belli değil.
Yollar berbat, asfalt yok. Her yer kazınmış durumda, hava kirliliğinin yanına bir de toz, toprak kirliliği eklenince tam yaşanılası bir yer haline gelmiş.
Bir taraftan İzmir de yaşadığıma şükrettim bir taraftan da hala bu kadar geri olduğumuz için üzüldüm. Avrupa Birliğine girmek için yırtınıyoruz ama daha henüz kat edilmesi gereken o kadar çok şey var ki… Üstelik bunları bulmak için zorlanmaya gerek yok biraz etrafa bakmak yeterli. Büyük şehirlerde birçok şeyi anlamıyoruz, gelişmişiz gibi geliyor ama biraz uzaklaşınca aslında hala ne kadar gerilerde olduğumuzu görüyoruz.
Orada büyüyen çocukların durumunu düşünmek bile istemiyorum. Tam bir utanılacak durum söz konusu.
Bir de Avrupa Birliği için kokoreç mi yasaklanacaktı? Ben size söyleyeyim Keşan da yemek yenilecek her yerde kokoreç var. Her sokak başında seyyar arabalarla ekmek arası yapan kokoreççiler dolu. Bunun nasıl önüne geçmeyi düşünüyorlar, bilemiyorum artık.
Ayrıca dikkatimi çeken bir diğer konuda asker bolluğu oldu. Her yer askeriye ve bir dünya asker. O kadar çok asker var ki sanırım nereye kullanacaklarını ya da daha doğru söylemek gerekirse ne iş yaptıracaklarını bilememişler. Çarpık bir durum söz konusu… Yollarda trafik ışıkları ve trafik ışıklarının altında da ellerinde dur, geç yazılı pankartlarla duran askerler. Soğuktan donmuş bir şekilde duruyorlar ve bunların birçoğu eğitimli insanlar. Her köşe başında bir asker… Ellerinde olsa askerleri masa ayağı olarak kullanacaklar. Bizler tabii ağlanacak halimize gülüyoruz.
Bu ülke de daha değişmesi ve aşılması gereken çok şey var. Boşa hayal kurmanın kimseye bir faydası yok.
Semra PINARLI
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder