
Soğuk renkler, sıcak renkler… ve bize olan etkileri…
Merak etmeyin bugün burada size renkleri ve anlamlarını anlatmayacağım ya da birlikte psiko-analiz yapmayacağız. Bugün renklerle ilgili bir şey yazmak istememin sebebi son zamanlarda etrafta gördüğüm renk cümbüşlüğü, tarz yaratmaya çalışıp da göz yoran durumlar… Ve konuşmalarda geçen tek düze diyaloglar… Herkes nedense bir insanın tarzı olmasını savunuyor, kendi kişiliğini yansıtması gerektiğini düşünüyor ama bir bakıyorsunuz ki herkes aynı renk ve kalıplar içerisinde.
Standart olmamak için uğraşanlar da bir şeyler yapmaya çalışıyorlar ama işte sıcak ve soğuk renkleri tanımadıklarından kendi iç dünyalarını bilmediklerinden dolayı karmaşa içerisinde kaybolup gidiyorlar.
İnsanın kendi tarzını bulması, onu yaratması için ilk önce kendi kişiliğini tanıması gerekiyor, kendisinin nelerden zevk aldığını iyi analiz etmiş olması gerekiyor. Daha sonra da kendi için bir nevi araştırma yapmalı. Hissettiği duygulara, düşüncelerine hangi renkler daha yakın. Hangi kullanacağı aksesuarlarla bunları tamamlayabilir. Hangi renklerin içerisinde nasıl hissediyor.
Ondan bundan şundan görerek yapılabilecek bir iş değil tarz yaratmak. İlla ki insanlar kendilerine model bulabilir ama özentiyle hiç olacak bir şey değil.
Tarz yaratmak ve fark yaratmak insanın kendini tanımasından geçer.
Renkli günler dilerim.
Semra PINARLI
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder