İstendi mi nasıl da güzel programlar yapılabiliyor, nasıl da keyifli olunabiliyor. Tabii eğitici ve öğretici ayrıca kültürel olması da çok önemli…
Dün akşam heyecanla izledim programı, hem keyif aldım hem de heveslendim ne yalan söyleyeyim. Yalnız yarışmanın son katılımcısının kalitesiz konuşmaları ve basit davranışları olmasaydı belki daha güzel bir sonla bitebilirdi.
Sizi daha fazla meraklandırmadan hangi programdan bahsettiğimi dile getireyim. “Buzda Dans Yarışması”. Uzun süredir ilk defa televizyonda böylesi kaliteli bir program izliyorum. Hem sunucuları hem de jürileriyle tamamen çok seviyeli. Üstelik de son zamanda çığırından çıkmış şarkıcı yarışmalarının da çok ötesinde…
Üstelik insanları teşvik edici ve eğitici olması da ayrı bir güzellik…
Bir düşünün çünkü şarkıcı yarışmaları ya da dansöz yarışmaları insanlara ne katıyor diye, cevap koca bir hiç oluyor fakat bu yarışma en azından insanların da yapabileceği bir spor ve belki bilmeyen birçok insanı bu konuda eğitiyor.
Zeynep Tokuş nasıl da asil bir kadın, buzun üstünde kuğu gibi savruluyor. Konuşmaları bu kadar mı seviyeli olur bir insanın. İlk defa buz pistinde zaman geçiren biri olarak fazlasıyla başarılı. İzlemeye doyamıyor insan. Bakışları,duruşu ve el hareketleri tamamen müzikle uyumlu. Kendisini ayrıca tebrik etmek lazım.
Ya Bülent Polat’a ne demeli… “Avrupa Yakası” nın ŞESU karakteri olarak tanıdık kendisini… Arkadan yanık bir saz sesi gelirdi… Şimdiyse bambaşka bir yetenek ve karakterle karşımızda. Üstelik yine oldukça başarılı… Buz pistindeki şovu gerçekten izlenmeye değer.
Alp Kırşan, Metin Akpınarla birlikte oynadığı diziyle ilk hayatımıza girdi ve sanırım uzun sürede çıkmaya niyeti yok. Sevimli mi sevimli bir kişilik kendisi. Buzun üstünde bu hafta canlandırdığı James Bond karakteri hepimizde gülümseme ve şaşkınlık yarattı. Geleceğin showman’ i diyebiliriz sanırım kendisine.
Okan Karacan, kendisini ilk önce medeni cesaretinden dolayı kutluyorum. Bizlere her ne olursa olsun, insanın içinden geldiği şeyi gönül rahatlığıyla yapabileceğinin göstergesidir. Buz pistinde ki sevimli mimikleri eminim ki hepimizde gülümseme yaratıyor. Umarım fazla kilolarından bir an önce kurtulur ve onun daha iyi kayışını izleyebiliriz.
Ve diğer yarışmacılar, onları da böyle başarılı bir organizasyonda yer aldıkları için tebrik ederim.
Sunucularımızı unuttum sanmayın, Behzat Bey ve Gamze Hanım’ın yarışmacı ve jüri arasında uzlaşma köprüsü oluşturma çabaları da cabası ve bu işi de gayet iyi yapıyor kendileri. Bazen gerilmelere engel olamasalar da yine de performanslarını göz ardı etmemek gerekir. Hele Behzat Bey’in son hafta,son yarışmacı ve jüri arasında verdiği savaş izlenmeye değerdi. Kendisini eminim yağmalamanın arasında gibi hissetti. Bayanlarla uğraşmak zordur Behzat Bey, siz yine de kendinize dikkat edin arada gümbürtüye gitmeyin.
Özlemişim ben böyle hoş programlar izlemeyi… Umarım gerisi devam ederde biz de saçmasapan dansöz ( Burada bir parantez açmasam olmaz, bu hafta reklam arasında şu dansöz programına da denk geldim.Sahnede dans eden yarışmacıya, jüri üyesi soruyor.Sen burada birinci olduğunda ne olacağının farkında mısın ? diye… Kızın yanıtı sorudan beter… Yarışmacı, star olacağım diye yanıt veriyor… fazla söze gerek yok sanırım) ve şarkıcı programlarından kurtuluruz.
Artık bol yağmurlu ve karlı günler diliyorum… Yoksa yakında hep birlikte kuruyacağız.
Soğuk olsun ki, bizde kuğu gibi buz pistlerinde kayalım. Türkiye buz pisti kaynıyor ya…
Sevgiler
Semra PINARLI
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder