5 Ocak 2007 Cuma

0 Yollar ve Biz

Yine bir tatil dönüşü, yine sona eren yolculuklar var. Ne kadar uzağa gittiğiniz önemli değil, beyin olarak her şeyden ne kadar uzaklaştığınız önemli. Yoğun bir tempoya girmeden önce kendinizi ne kadar yenilediğiniz önemli.

Her birimiz gün içerisinde o kadar çok düşünceyle boğuşmak durumunda kalıyor ya da o kadar çok karşılaşmalar yaşıyoruz ki bazen her şeyden uzaklaşmak istiyor insan. Hiç konuşmadan yol alası geliyor. Ne sorular olsun, ne karar verilmesi gereken bir durum ne de verilmesi gereken cevaplar, sessiz ve sakin olsun…

Herkesin bazen kabuğunu delip yol alması gerekir. Normal rutin hayattan çıkıp ya da diğer bir deyişle çevre yolundan çıkıp otobana geçmeli veya kendine uygun bir talihi yol bulmalı, bulmalı ki kendi farkındalığına varsın biraz da kendiyle kalsın. Nerede olduğunu, nereye gittiğini ve çevresindeki mücadelenin nereden kaynaklandığını çözebilsin, belki o zaman daha sağlıklı olur her şey. Belki o zaman birbiriyle çatışan insanlar değil, birbirini anlayan insanlar haline geliriz.

Yine bir tatil dönüşü, yine sona eren yolculuklar var…


Gitmek kolay olsaydı şayet

Şu an kuru bir asfaltın üzerinde yürüyor olurdum

Ne yağmurun şiddeti

Ne de rüzgarın öfkesi

Alıkoyabilirdi beni bu yoldan.

Gitmek kolay olsaydı şayet

Bir yudum şarabın sıcaklığı

Vururdum kendimi karlı dağlara.

İçimde yaşanmamış duyguların saflığı

Seyrüsefer olurdum gecenin karanlığında

Gitmek kolay olsaydı şayet

Şayet içimde sevgim olmasaydı

Ne siz engel olabilirdiniz bana

Ne de bu kaldırımtaşı düşüncelerim

Gitmelisiniz,gitmeliyim

Bitmeli herbir şey

Bitmeli iyi kötü bildiğimiz.

Sessizliğin sesinden

Sesler dinlercesine

Unuttuğumuz yaprak hışırtısı

Dinlediğimiz...

Sevgiler,

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder